-
1 altın bilezik
Goldreif m -
2 altın
altın Gold n; Goldstück n; adj golden, Gold-;altın arayıcısı Goldgräber m;altın bilezik Goldarmband n; fig lukrativ, eine Goldgrube;altın çağ(ı) goldene(s) Zeitalter n;altın esası Goldstandard m;altın değerinde Gold wert;altın dünyası Eldorado n;altın kesmek steinreich sein; Geld machen;altın külçesi Goldbarren m;altınküpü fig Geldsack m;altın sikke Goldmünze f;altın stoku (a rezervi) Goldvorrat m;altın yaldızlı vergoldet;altınlar Goldmünzen f/pl;külçe altın Barrengold n -
3 bilezik
См. также в других словарях:
altın bilezik — is., ği 1) Kola takılan ve pek çok türü olan, altından yapılmış süs eşyası 2) mec. Geçimi sağlayan sanat veya meslek Bileğimde keman gibi altın bilezik var. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
altın — is., kim. 1) Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au) Altın çok eski zamanlardan beri para basımında kullanılmaktadır. 2) sf. Bu elementten yapılmış Müsteşar,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilezik — is., ği 1) Genellikle altın, gümüş vb. elementlerden yapılan ve bileğe süs için takılan halka Saçları o kalın altın bilezikler gibi yaldız sarısına boyalıdır. M. Ş. Esendal 2) İki borunun ucunu birleştirmeye yarayan halkaya benzer parça Sonra… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hal hal — bilezik, altın … Beypazari ağzindan sözcükler
bilezikli — sf. 1) Bileziği olan 2) Bilezik takmış olan Panjurun gölgesinde beliren altın bilezikli, zayıf bir kadın kolu gördüm. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaplama — is. 1) Kaplamak işi 2) Bir şeyin dışına süsleme veya koruma amacıyla geçirilen başka maddeden kat Her pencereyi, her kaplamayı tanıyordum artık. S. F. Abasıyanık 3) Kalınlığı 5 mm den az, ince ağaç levha 4) sf. Üstü herhangi bir başka maddeyle… … Çağatay Osmanlı Sözlük